Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi (Pädagogische Hochschule Heidelberg) bünyesinde faaliyet gösteren Heidelberg Göç Araştırmaları ve Kültürleraşırı Pedagoji Merkezi (Hei-MaT) ile Baden Türk Okul Aile Birlikleri Dernekleri Federasyonu'nun; T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın malî desteğiyle 2013 yılı Aralık ayında başlattıkları ve Kasım 2014'te nihayetlenen "Göçmen Türk Veliler İçin Veli Akademisi" Projesi hakkında, T.C. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından periyodik olarak yayınlanan ARTI90 dergisinin 2015 yılı Nisan-Mayıs-Haziran aylarını kapsayan matbuu ve online olarak yayınlanan 10. sayısında, Erhan Şengül imzasıyla "Göçmen Türk Veliler için Veli Akademisi" [ARTI 90, 10 (2015): - matbuu yayın - s. 85 - 89 (online versiyon, s. 87 - 91)] başlıklı bir değerlendirme yayınlandı.
Değerlendirmede "İyi bir gelecek için başarılı öğrenciler kadar bilinçli ve eğitimli veliler de şart" deniliyor şu hususlara da yer veriliyor:
"Uzmanlara göre; öğrencinin okul başarı oranının yarısını, velilerin evde çocuklarıyla ev ödevlerini çalışmaları, onları değişik ders konularına ve sınavlara hazırlama aktiviteleri belirliyor. Buna ek olarak, Alman eğitim sistemi velilerden, sıkı ve düzenli bir şekilde öğretmenlerle-eğitmenlerle iletişim içinde olmalarını ve kendi çocuklarının başarılarını birebir takip etmelerini bekliyor. Değişik bir eğitim sisteminden gelen Türkiye kökenli veliler ve bu bağlamda özellikle anneler eğitim sisteminin ve aktörlerinin bu yüksek beklentileri karşısında hayli zorlanıyor."
"Başarıyla yürütülen “Göçmen Türk Veliler İçin Veli Akademisi Projesi” sadece Almanya’da değil diğer Avrupa ülkelerindeki sivil toplum kuruluşlarımız ve velilerimiz tarafından da ilgiyle karşılandı. Yapılan toplantılarda STK’lar arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı yapılması imkanı ortaya çıktı."
"Proje ile Baden bölgesindeki Breisach, Buggingen, Bötzingen, Edingen - Neckarshausen, Freiburg, Gaggenau, Heidelberg, Karlsruhe, Kraichtal, Ladenburg, Lörrach, Mannheim, Schwetzingen, Waldkirch, Walldorf ve Wiesloch şehirlerinde tanıtım, bilgilendirme ve eğitim seminerleri verildi."..
İlgili derginin online versiyonunun 87 - 91 sayfaları arasında yer alan ve Erhan Şengül imzasıyla yayınlanan değerlendirmeye şu bağlantıdan ulaşılabiliyor:
Veli Akademisi - Heidelberg | Hei-MaT'ın Göçmen Türk Veliler İçin Veli Akademisi | @VeliAkademisiHD
3 Ağustos 2015 Pazartesi
31 Temmuz 2015 Cuma
Projekt Laienhelferinnen für kultursensible Elternbildung geht in die zweite Qualifikationsrunde | Aile Danışmanı Yardımcısı Projesi Yeni Dönemine Başladı
Das Projekt „Laienhelferinnen für kultursensible Elternbildung“, welches das Heidelberger Zentrum für Migrationsforschung und Transkulturelle Pädagogik (Hei-MaT) seit 2013 erfolgreich mit dem Jugendamt Rhein-Neckar Kreis realisiert, startete am Donnerstag, den 30.07.2015, mit acht neuen Müttern in die zweite Qualifikationsrunde.
Ziel des Projekts ist es, Mütter/Väter mit Zuwanderungshintergrund und Migrationssprachkenntnissen für eine niedrigschwellige Arbeit in Migrationsfamilien zu qualifizieren und damit das Jugendamt zu unterstützen.
Im Rahmen der Schulung erarbeiten sich die Teilnehmer/innen Inhalte, die für ihre Zusammenarbeit mit Mitarbeiter/innen des Jugendamtes und für ihren Einsatz in den Migrationsfamilien unerlässlich sind. Dazu zählen Information über Migrations- und Zuwanderungswellen nach Deutschland, aufenthaltsrechtliche Rahmenbedingen für Ausländer und Menschen mit Migrationshintergrund in Deutschland, Informationen über Familienstrukturen, Erziehungskonzepte und die Rolle der Religion (Islam) für die biografische Sozialisation verschiedener Migrantengenerationen sowie Wissen über migrantische Netzwerke als gesellschaftliche Ressource und Ansprechpartner für die betreuten Eltern und Familien.
Im aktuellen Durchgang wurde die Zusammenarbeit auf Migrationsfamilien mit russischsprachiger, arabischer und italienischer Zuwanderungsgeschichte ausgeweitet.
Weitere Informationen zum Projekt und Ablauf erhalten Sie unter folgendem Link:
http://www.ph-heidelberg.de/hei-mat/projekte/aktuelle-projekte.html
* * *
"Aile Danışmanı Yardımcısı" Projesi Yeni Dönemine Başladı
30 Temmuz 2015 Perşembe günü, Hei-MaT salonlarında, "Aile Danışmanı Yardımcısı" projesinin ikinci döneminin ilk semineri yapıldı. "Aile Danışmanı Yardımcısı" projesi, Hei-MaT'ın 2013 yılından beri Rhein-Neckar Bölgesi Gençlik Dairesi ile gerçekleştirdiği başarılı bir çalışma. Yeni dönemde sekiz anne projeye dahil oldu.
Projenin ana hedefi, göç(men) kökenli olan genç anne veya babaları kapsamlı bir eğitimden geçirdikten sonra, Gençlik Dairesi'nin sosyal danışmanları ile göçmen ailelerine eğitim, sağlık ve sosyal hayat konularında danışmanlık vermek.
28 Temmuz 2015 Salı
Heidelberg: 27.07.2015 - Der Bildungswert von Herkunftssprachen | Göçmen Dillerinin Eğitime Katma Değeri
Auf Einladung des Ausländerrat/Migrationsrat der Stadt Heidelberg hielt Frau Prof. Dr. Havva Engin am 27.07.2015, 17:00 Uhr, in den Räumlichkeiten der „Selbständige Evangelisch-Reformierte Kirche (ERK) Heidelberg“ auf dem Landfried-Areal im Rahmen der „Anhörung zur Pflege der Herkunftssprachen“ einen Vortrag zum Thema „Der Bildungswert von Herkunftssprachen“.
Zu Beginn ihres Vortrags wies Frau Prof. Dr. Engin darauf hin, dass die individuelle Zwei-/Mehrsprachigkeit weltweit die Normalität und Einsprachigkeit die Ausnahme darstelle. Auch von Seiten der EU würde die Zwei-/Mehrsprachigkeit der Bürgerinnen und Bürger politische Unterstützung erfahren; aktuell würden in den Staaten der EU, neben den offiziell-amtlichen Sprachen, über 400 Regionalsprachen und Dialekte gesprochen.
In Hauptteil ihres Vortrags ging die Referentin auf den Aspekt der gesellschaftlichen Anerkennung von Herkunftssprachen ein und wies darauf hin, dass insbesondere in Deutschland das Ansehen und das Prestige von (Migrations)Sprachen vom gesellschaftlich-politischen Ansehen seiner Sprecherinnen und Sprecher abhinge. So genossen Sprachen wie türkisch, arabisch, polnisch oder russisch – obwohl sie von einer großen Zahl von Menschen gesprochen würden – kaum gesellschaftliches Ansehen, so dass ihre Vermittlung in pädagogisch-schulischen Kontexten bisher kein bildungspolitisches Anliegen dargestellt habe. Dabei besäßen diese Sprachen ein großes Bildungspotenzial für die Gesamtgesellschaft und müssten stärker als bisher gesellschaftlich und bildungspolitisch wahrgenommen und anerkannt werden.
Im Schlussteil des Vortrages präsentierte Prof. Dr. Engin Studien-Ergebnisse, die zeigen, dass die Förderung der individuellen Gesamtsprachkompetenz von Schülerinnen und Schülern insbesondere positive Effekte auf den Erwerb der deutschen Sprache hat.
Im Diskussionsteil formulierte die Referentin kurz- und mittelfristige Handlungsstrategien und Vorschläge, wie die Herkunftssprachen / Migrationssprachen künftig besser in pädagogisch-schulische Angebote einzubinden wären, sodass sie allen Interessierten offen stehen.
* * *
Prof. Dr. Havva Engin, 27 Temmuz 2015 günü Heidelberg Landfried-Komplex’inde, Heidelberg Yabancılar Meclisi'nin "Anadilin Önemi" başlıklı toplantısında bilirkişi olarak "Göç, „Göçmen Dillerinin Eğitime Katma Değeri“ konulu bir konuşma yapıp, katılımcıların sorunlarını cevapladı.
Prof. Dr. Engin, konuşmasının girişinde, dünya genelinde iki-/çokdilliğin olağan bir durum olduğunun altını çizdi ve sadece çok az ülkede insanların tekdilli olduğu olgusuna dikkat çekti. Avrupa Birliği'nin de bu yönde önerileri bulunduğunu; Avrupa Birliği vatandaşlarının iki-/çokdilli yetişmeleri için politikalar gerçekleştirdiğini vurguladı. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde şu anda konuşulan resmi dillerin yanı sıra 400’ün üzerinde bölgesel dil ile lehçenin yaşadığı ve konuşulduğuna atıf yaptı.
Zu Beginn ihres Vortrags wies Frau Prof. Dr. Engin darauf hin, dass die individuelle Zwei-/Mehrsprachigkeit weltweit die Normalität und Einsprachigkeit die Ausnahme darstelle. Auch von Seiten der EU würde die Zwei-/Mehrsprachigkeit der Bürgerinnen und Bürger politische Unterstützung erfahren; aktuell würden in den Staaten der EU, neben den offiziell-amtlichen Sprachen, über 400 Regionalsprachen und Dialekte gesprochen.
In Hauptteil ihres Vortrags ging die Referentin auf den Aspekt der gesellschaftlichen Anerkennung von Herkunftssprachen ein und wies darauf hin, dass insbesondere in Deutschland das Ansehen und das Prestige von (Migrations)Sprachen vom gesellschaftlich-politischen Ansehen seiner Sprecherinnen und Sprecher abhinge. So genossen Sprachen wie türkisch, arabisch, polnisch oder russisch – obwohl sie von einer großen Zahl von Menschen gesprochen würden – kaum gesellschaftliches Ansehen, so dass ihre Vermittlung in pädagogisch-schulischen Kontexten bisher kein bildungspolitisches Anliegen dargestellt habe. Dabei besäßen diese Sprachen ein großes Bildungspotenzial für die Gesamtgesellschaft und müssten stärker als bisher gesellschaftlich und bildungspolitisch wahrgenommen und anerkannt werden.
Im Schlussteil des Vortrages präsentierte Prof. Dr. Engin Studien-Ergebnisse, die zeigen, dass die Förderung der individuellen Gesamtsprachkompetenz von Schülerinnen und Schülern insbesondere positive Effekte auf den Erwerb der deutschen Sprache hat.
Im Diskussionsteil formulierte die Referentin kurz- und mittelfristige Handlungsstrategien und Vorschläge, wie die Herkunftssprachen / Migrationssprachen künftig besser in pädagogisch-schulische Angebote einzubinden wären, sodass sie allen Interessierten offen stehen.
* * *
Prof. Dr. Havva Engin, 27 Temmuz 2015 günü Heidelberg Landfried-Komplex’inde, Heidelberg Yabancılar Meclisi'nin "Anadilin Önemi" başlıklı toplantısında bilirkişi olarak "Göç, „Göçmen Dillerinin Eğitime Katma Değeri“ konulu bir konuşma yapıp, katılımcıların sorunlarını cevapladı.
Prof. Dr. Engin, konuşmasının girişinde, dünya genelinde iki-/çokdilliğin olağan bir durum olduğunun altını çizdi ve sadece çok az ülkede insanların tekdilli olduğu olgusuna dikkat çekti. Avrupa Birliği'nin de bu yönde önerileri bulunduğunu; Avrupa Birliği vatandaşlarının iki-/çokdilli yetişmeleri için politikalar gerçekleştirdiğini vurguladı. Avrupa Birliği üyesi ülkelerde şu anda konuşulan resmi dillerin yanı sıra 400’ün üzerinde bölgesel dil ile lehçenin yaşadığı ve konuşulduğuna atıf yaptı.
20 Temmuz 2015 Pazartesi
Prof. Dr. Gündoğar'la Gerçekleştirilen Çalıştay, Öğretmenlik Bölümü'nde Okuyan Türkçe - Almanca Konuşan İkidilli Öğrenciler Tarafından, Büyük İlgi Gördü | Veranstaltung mit Frau Prof. Dr. Feruzan Gündoğar stieß bei bilingual deutsch-türkisch sprechenden Lehramtsstudierenden auf großes Interesse
Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi | PH Heidelberg, İstanbul Marmara Üniversitesi ERASMUS öğrenci değişim programı çerçevesinde, 16 Temmuz 2015 günü salonlarında, Prof. Dr. Feruzan Gündoğar’ı ağırladı. Prof. Gündoğar bu bağlamda, "Türkiye’de Öğretmenlik Eğitimi" adlı bir sunum gerçekleştirdi ve akabinde, katılımcılarla "Almanya'da Yetişen İkidilli / Türkçe - Almanca Konuşabilen Öğretmenler İçin, Türkiye'de Çalışma ve İş Perspektifleri" konulu bir çalıştay gerçekleştirdi.
Prof. Gündoğar konuşmasında, Türkiye eğitim sistemine dair çarpıcı bilgiler verdi: Örneğin, Türkiye’de okula devam eden öğrenci sayısı 18 milyon; bu da ülkenin ne denli bir genç nüfusa sahip olduğunu gösteriyor. Türk eğitim sisteminde, yaklaşık 920.000 öğretmen görev alıyor. Türkiye’de 193 üniversite bulunuyor ve bu üniversitelerde 3 milyon öğrenci eğitim alıyor.. Her yıl Türk üniversitelerinden 50.000 öğretmen mezun oluyor; ama önemli bir kısmı atanamıyor.
Buna karşın, Prof. Gündoğar Almanya’da yetişen öğretmenlerin, Türkiye’nin değişik bölgelerinde bulunan ve ikidilli eğitim veren eğitim kurumlarda çalışma imkanlarının hayli iyi olduğunun altını çizdi.. Öğretmenlik Bölümü öğrencilerine verdiği ana tavsiye, Almanca bilgilerinin yanı sıra, Türkçe dil düzeyi için de sertifika almalarının gerekli olduğu...
* * *
Im Rahmen der bestehenden ERASMUS-Hochschulpartnerschaft zwischen der Marmara Universität Istanbul und der Pädagogischen Hochschule Heidelberg besuchte Frau Prof. Dr. Feruzan Gündoğar am 16.07.2015 auf Einladung der PH Heidelberg die Hochschule.
In diesem Zusammenhang hielt Frau Gündoğar einen Vortrag zum Thema „Fach- und/oder Kompetenzorientierte (Neu-)Ausrichtung der Lehrerausbildung an türkischen Universitäten“ und bot den interessierten Studierenden einen Workshop zum Thema „Lehrerbildung in der Türkei - Einstellungschancen für bilingual deutsch-türkisch qualifizierte Lehrkräfte“. Das Angebot stieß – trotz kurzfristiger Einladung - auf großes Interesse bei bilingual deutsch-türkisch sprechenden Lehramtsstudierenden an der PH Heidelberg.
15 Temmuz 2015 Çarşamba
Prof. Dr. Feruzan Gündoğar - Workshop: Lehrerbildung in der Türkei - Einstellungschancen für bilingual deutsch-türkisch qualifizierte Lehrkräfte; Vortrag: Fach- und/oder Kompetenzorientierte (Neu-)Ausrichtung der Lehrerausbildung an türkischen Universitäten
Im Rahmen der bestehenden ERASMUS-Hochschulpartnerschaft zwischen der Marmara Universität Istanbul und der Pädagogischen Hochschule Heidelberg besucht Frau Prof. Dr. Feruzan Gündoğar auf Einladung der PH Heidelberg, um einen Vortrag und einen Workshop mit Studierenden durchzuführen.
Vortrag: "Fach- und/oder Kompetenzorientierte (Neu-)Ausrichtung der Lehrerausbildung an türkischen Universitäten"
Workshop: "Lehrerbildung in der Türkei - Einstellungschancen für bilingual deutsch-türkisch qualifizierte Lehrkräfte"
Datum: 16.07.2015
Uhrzeit: 14:00 -17:00 Uhr
Ort: PH Altbau, Raum 118
* * *
16 Temmuz 2015 perşembe günü, Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Feruzan Gündoğar saat 14 - 17 arasından Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi'nde [PH Altbau, Raum 118] "Türkiye'de Öğretmenlik Eğitimi ve Almanya'da Yetişen İkidilli / Türkçe - Almanca Konuşabilen Öğretmenler İçin, Türkiye'de Çalışma ve İş Perspektifleri" başlıklı bir sunum gerçekleştiriyor ve bu bağlamda düzenlenen çalıştaya katılıyor.
Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi / PH Heidelberg, Marmara Üniversitesi ile ERASMUS programı çerçevesinde beraber çalışıyor ve düzenli olarak Türkiye'ye staj için öğrenci gönderiyor...
Vortrag: "Fach- und/oder Kompetenzorientierte (Neu-)Ausrichtung der Lehrerausbildung an türkischen Universitäten"
Workshop: "Lehrerbildung in der Türkei - Einstellungschancen für bilingual deutsch-türkisch qualifizierte Lehrkräfte"
Datum: 16.07.2015
Uhrzeit: 14:00 -17:00 Uhr
Ort: PH Altbau, Raum 118
* * *
16 Temmuz 2015 perşembe günü, Marmara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Feruzan Gündoğar saat 14 - 17 arasından Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi'nde [PH Altbau, Raum 118] "Türkiye'de Öğretmenlik Eğitimi ve Almanya'da Yetişen İkidilli / Türkçe - Almanca Konuşabilen Öğretmenler İçin, Türkiye'de Çalışma ve İş Perspektifleri" başlıklı bir sunum gerçekleştiriyor ve bu bağlamda düzenlenen çalıştaya katılıyor.
Heidelberg Eğitim Bilimleri Üniversitesi / PH Heidelberg, Marmara Üniversitesi ile ERASMUS programı çerçevesinde beraber çalışıyor ve düzenli olarak Türkiye'ye staj için öğrenci gönderiyor...
Schwäbisch Gmünd: 7 Temmuz 2015 - Prof. Dr. Havva Engin, Göçmen Ailelerde Beslenme Alışkanlıkları ve Veli Eğitimi'ni Konu Edindi
Prof. Dr. Havva Engin, 7 Temmuz 2015 günü, Baden-Württemberg Tüketici Bakanlığı'na bağlı olarak çalışan, "Tarımı Destekleme Dairesi"nin Schwäbisch Gmünd’te beslenme elemanları için gerçekleştirdiği çalıştayda, "Göçmen Ailelerde Beslenme Alışkanlıkları ve Veli Eğitimi" başlıklı bir sunum yaptı.
Prof. Havva Engin, sunumunda göçmen kökenli çocukların, Alman yaşıtlarına göre daha sağlıksız beslendiğinin altını çizerek, yapılan araştırmaların bu gidişatın en kısa zamanda önüne geçilmesi gerektiğini gösterdiğini vurguladı. Sağlıksız beslenme ve buna bağlı olarak okul öncesi yaşta bulunan obezite vakıasının en yoğun şekilde Türk, Arap ve Rus kökenli aileler arasında görüldüğünü ifade etti..
Prof. Havva Engin'e göre, bu bağlamda, kreş eğitmenlerine ve ailelere sağlıklı beslenme konusunda danışma hizmeti veren görevlilere büyük görevler düşüyor. Birçok ebeveynin, çocuğunu bilmeden veya iyi niyetle onun ihtiyaçlarının dışında beslenmeye teşvik ettiği görülüyor. Yapılan çalışmalar, göçmen ebeveynlerin azımsanmayacak bir kısmının, çocuklarının tükettiği gıdaların ne kadar çok enerji içerdiğini bilmediğini gösteriyor. Keza, sınırsız şekerli içecek tüketmenin ve abur cubur diye adlandırılan ara öğünlerin, çocuklar için ne denli büyük tehlikeler arz ettiği göçmen veliler arasında pek bilinmiyor. Göçmen velilerin, bu tür beslenme alışkanlıklarının; kalp hastalıklarına, yüksek tansiyona, karaciğer yağlanmasına, kemik ve eklem erimesine kadar ciddi rahatsızlıklara yol açtığından da pek haberleri bulunmuyor.
Prof. Dr. Havva Engin, sunumunda bu alanda göçmen velilere yönelik ihtiyaç duyulan çalışmaların "kültürel farklılıkları" gözeterek yapılması gerekliliği üzerinde durdu ve uygulamaya yönelik başarılı örnekler verdi.
Prof. Havva Engin, sunumunda göçmen kökenli çocukların, Alman yaşıtlarına göre daha sağlıksız beslendiğinin altını çizerek, yapılan araştırmaların bu gidişatın en kısa zamanda önüne geçilmesi gerektiğini gösterdiğini vurguladı. Sağlıksız beslenme ve buna bağlı olarak okul öncesi yaşta bulunan obezite vakıasının en yoğun şekilde Türk, Arap ve Rus kökenli aileler arasında görüldüğünü ifade etti..
Prof. Havva Engin'e göre, bu bağlamda, kreş eğitmenlerine ve ailelere sağlıklı beslenme konusunda danışma hizmeti veren görevlilere büyük görevler düşüyor. Birçok ebeveynin, çocuğunu bilmeden veya iyi niyetle onun ihtiyaçlarının dışında beslenmeye teşvik ettiği görülüyor. Yapılan çalışmalar, göçmen ebeveynlerin azımsanmayacak bir kısmının, çocuklarının tükettiği gıdaların ne kadar çok enerji içerdiğini bilmediğini gösteriyor. Keza, sınırsız şekerli içecek tüketmenin ve abur cubur diye adlandırılan ara öğünlerin, çocuklar için ne denli büyük tehlikeler arz ettiği göçmen veliler arasında pek bilinmiyor. Göçmen velilerin, bu tür beslenme alışkanlıklarının; kalp hastalıklarına, yüksek tansiyona, karaciğer yağlanmasına, kemik ve eklem erimesine kadar ciddi rahatsızlıklara yol açtığından da pek haberleri bulunmuyor.
Prof. Dr. Havva Engin, sunumunda bu alanda göçmen velilere yönelik ihtiyaç duyulan çalışmaların "kültürel farklılıkları" gözeterek yapılması gerekliliği üzerinde durdu ve uygulamaya yönelik başarılı örnekler verdi.
14 Temmuz 2015 Salı
Projekt Laienhelferinnen Neue Qualifizierungsrunde begonnen | Aile Danışmanı Yardımcısı Projesi Yeni Dönemine Başladı
Projekt Laienhelferinnen Neue Qualifizierungsrunde begonnen
Am Montag, den 06.07.2015 fand in den Räumen des Hei-MaT in der Jahnstr. 28 ein Informationstreffen für das Projekt Laienhelferinnen statt.
Hierbei handelt es sich um ein Projekt, welches das Heidelberger Zentrum für Migrationsforschung seit 2013 erfolgreich mit dem Jugendamt Rhein-Neckar Kreis realisiert.
Ziel des Projekts ist es, Mütter/Väter mit Zuwanderungshintergrund und Migrationssprachkenntnissen für eine niedrigschwellige Arbeit in Migrationsfamilien zu qualifizieren und damit das Jugendamt zu unterstützen.
Im aktuellen Durchgang wird die Zusammenarbeit auf Migrationsfamilien mit russischsprachiger, türkischer, arabischer und italienischer Zuwanderungsgeschichte ausgeweitet. Gesucht werden weiterhin Interessierte mit arabischen und italienischen sowie türkischen Sprachkenntnissen.
Bei Interesse bitte per Email melden bei: Frau Sylvia Selke, Email: selke@ph-heidelberg.de oder mail@hei-mat-online.de
* * *
"Aile Danışmanı Yardımcısı" Projesi Yeni Dönemine Başladı
6 Temmuz 2015 Pazartesi günü, Hei-MaT salonlarında, "Aile Danışmanı Yardımcısı" projesinin ikinci döneminin başlaması münasebetiyle bir bilgilendirme toplantısı yapıldı.
"Aile Danışmanı Yardımcısı" projesi, Hei-MaT'ın 2013 yılından beri Rhein-Neckar Bölgesi Gençlik Dairesi ile gerçekleştirdiği başarılı bir çalışma.
Projenin ana hedefi, göç kökenli olan genç anne veya babaları kapsamlı bir eğitimden geçirdikten sonra, Gençlik Dairesi'nin sosyal danışmanları ile göçmen ailelerine eğitim, sağlık ve sosyal hayat konularında danışmanlık vermek.
Projenin ikinci döneminde, Türkçenin yanı sıra Rusça, Arapça ve İtalyanca konuşan ailelere çalışılacak. Bu bağlamda, göçmen kökenli olup, Rusça, Arapça ve İtalyanca bilen ve eğitime katılmak isteyen anne ve babalar aranıyor. Danışmanlara, proje çerçevesinde gösterdikleri danışmanlık hizmetine göre ücret ödeniyor..
İlgi duyan bireyler şu adrese başvurabilirler: Bayan Sylvia Selke, Email: selke@ph-heidelberg.de ya da mail@hei-mat-online.de
24 Haziran 2015 Çarşamba
Mainz: 26 Haziran 2015 - Okuma Aktiviteleri ve Çokdillilik
Prof. Dr. Havva Engin "Stiftung Lesen"in davetlisi olarak, 26 Haziran 2015 cuma günü, Mainz’de öğretmenler için gerçekleştirilen "Çokdillilik Çalıştayı"nda, "Okuma Aktiviteleri ve Çokdillilik" başlığı altında bir sunum yapıyor ve akabinde çalışma grupları yönetiyor.
Prof. Dr. Havva Engin, sunumunda uygulamalı olarak, göçmen kökenli öğrencilerin beraberlerinde getirdikleri anadillerin de eğitim süreci için çok önemli yer tuttuğu savına dair örnekler veriyor.
Çalışatay esnasında son aylarda değişik ülkelerden Almanya'ya mülteci olarak gelen çocukların okula uyum durumları ve özellikle Almanca öğrenme sürecine dair ortaya çıkan zorluklar da ele alınıyor.. Elde edinilen veriler, söz konusu öğrencilerin eğitim durumlarının büyük farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Örneğin, Güney Avrupa ülkelerinden gelen çocukların önemli bir kısmı çok az okula gidip okuma - yazmayı sökememiş durumdayken, Suriye’den gelen çocukların eğitim düzeylerin hayli yüksek olduğu görülüyor.. Sözü edilen farklılıklar, öğretmenlere öğrencilerin eğitim ve uyum durumlarını geliştirmekte büyük sorumluluklar yüklüyor.
Prof. Dr. Havva Engin, sunumunda uygulamalı olarak, göçmen kökenli öğrencilerin beraberlerinde getirdikleri anadillerin de eğitim süreci için çok önemli yer tuttuğu savına dair örnekler veriyor.
Çalışatay esnasında son aylarda değişik ülkelerden Almanya'ya mülteci olarak gelen çocukların okula uyum durumları ve özellikle Almanca öğrenme sürecine dair ortaya çıkan zorluklar da ele alınıyor.. Elde edinilen veriler, söz konusu öğrencilerin eğitim durumlarının büyük farklılıklar gösterdiğini ortaya koyuyor. Örneğin, Güney Avrupa ülkelerinden gelen çocukların önemli bir kısmı çok az okula gidip okuma - yazmayı sökememiş durumdayken, Suriye’den gelen çocukların eğitim düzeylerin hayli yüksek olduğu görülüyor.. Sözü edilen farklılıklar, öğretmenlere öğrencilerin eğitim ve uyum durumlarını geliştirmekte büyük sorumluluklar yüklüyor.
23 Haziran 2015 Salı
Heidelberg: Prof. Dr. Havva Engin 24 Haziran 2015'te Migration | Göç Olgusunu 3. Sınıf Öğrencilerine Anlatıyor...
DAI – Deutsch Amerikanisches Institut – Erlebbare Wissenschaften – Sunum: Migration | Göç
Prof. Dr. Havva Engin, 24 Haziran 2016 günü, DAI’nin davetlisi olarak, kurumun PH Heidelberg ile yürüttüğü "Erlebbare Wissenschaften" (Bilimi Uygulayarak Öğrenmek) Projesi çerçevesinde, göç konulu bir sunum yapıyor.
Sözü edilen proje bağlamında, PH Heidelberg Eğitim Bilimlerinin değişik bölümlerinden öğretim üyeleri ve Öğretmenlik Bölümü öğrencileri, Heidelberg’in değişik okullarından katılan 3. sınıf öğrencileriyle beraber bilimsel bir konuyu teorik ve pratik olarak işliyor..
Prof. Dr. Havva Engin’in sunumu ve akabinde öğrencilerle gerçekleştirilecek çalışma guruplarının ana teması "Göç Olgusu".
Prof. Dr. Havva Engin göçü, insanoğlunun içinde bulunduğu sürekli bir durum olarak öğrencilerle işliyor. Sunumda çıkış noktası olarak, ilk insanların Afrika’dan çıkıp, değişik kıtalara göçü ele alınıyor. Onun akabinde, 18. - 20. yy arasında Almanya’dan Amerika'ya göç eden insanların tecrübelerine değiniliyor.
20. yy periyodunda, Almanya açısından en önemli göç olan, 2. Dünya Savaşı bitiminde 14 milyon Alman kökenli insanın – ki aralarında yüzbinlerce çocuğun öldüğü bir göç dalgası – Doğu Avrupa’nın değişik ülkelerinden kaçıp, bugünkü Almanya topraklarına sığınması işleniyor.
Sunumda, 1955 yılından itibaren işçi göçüyle başlayan (Gastarbeiteranwerbung) ve değişik Güney Avrupa ülkelerinden Almanya’ya gelen insanların hikayeleri konu ediliyor.
Bunun yanında, aktüel olaylar da irdeleniyor ve günümüzde savaştan kaçan göçmenlerin hangi yollardan Almanya’ya geldiği üzerinde duruluyor.
Geleceğe yönelik olarak, iklim değişikliği bazında insanoğlunu bekleyen göç dalgaları da sunumun bir parçasını oluşturuyor.
Sunumun ve çalışma gruplarının temalarının ana hedefi, göç sürecinin insanlığın daimi bir parçası olduğu göstermek ve – Almanya örneğinde olduğu – gibi, sadece göç alıyormuş olgusu oluşturan ülkelerden de geçmişte milyonlarca insanın göç ettiğini olgusunu uygulamalı anlatabilmek...
Prof. Dr. Havva Engin, 24 Haziran 2016 günü, DAI’nin davetlisi olarak, kurumun PH Heidelberg ile yürüttüğü "Erlebbare Wissenschaften" (Bilimi Uygulayarak Öğrenmek) Projesi çerçevesinde, göç konulu bir sunum yapıyor.
Sözü edilen proje bağlamında, PH Heidelberg Eğitim Bilimlerinin değişik bölümlerinden öğretim üyeleri ve Öğretmenlik Bölümü öğrencileri, Heidelberg’in değişik okullarından katılan 3. sınıf öğrencileriyle beraber bilimsel bir konuyu teorik ve pratik olarak işliyor..
Prof. Dr. Havva Engin’in sunumu ve akabinde öğrencilerle gerçekleştirilecek çalışma guruplarının ana teması "Göç Olgusu".
Prof. Dr. Havva Engin göçü, insanoğlunun içinde bulunduğu sürekli bir durum olarak öğrencilerle işliyor. Sunumda çıkış noktası olarak, ilk insanların Afrika’dan çıkıp, değişik kıtalara göçü ele alınıyor. Onun akabinde, 18. - 20. yy arasında Almanya’dan Amerika'ya göç eden insanların tecrübelerine değiniliyor.
20. yy periyodunda, Almanya açısından en önemli göç olan, 2. Dünya Savaşı bitiminde 14 milyon Alman kökenli insanın – ki aralarında yüzbinlerce çocuğun öldüğü bir göç dalgası – Doğu Avrupa’nın değişik ülkelerinden kaçıp, bugünkü Almanya topraklarına sığınması işleniyor.
Sunumda, 1955 yılından itibaren işçi göçüyle başlayan (Gastarbeiteranwerbung) ve değişik Güney Avrupa ülkelerinden Almanya’ya gelen insanların hikayeleri konu ediliyor.
Bunun yanında, aktüel olaylar da irdeleniyor ve günümüzde savaştan kaçan göçmenlerin hangi yollardan Almanya’ya geldiği üzerinde duruluyor.
Geleceğe yönelik olarak, iklim değişikliği bazında insanoğlunu bekleyen göç dalgaları da sunumun bir parçasını oluşturuyor.
Sunumun ve çalışma gruplarının temalarının ana hedefi, göç sürecinin insanlığın daimi bir parçası olduğu göstermek ve – Almanya örneğinde olduğu – gibi, sadece göç alıyormuş olgusu oluşturan ülkelerden de geçmişte milyonlarca insanın göç ettiğini olgusunu uygulamalı anlatabilmek...
22 Haziran 2015 Pazartesi
Göçmen Ailelerde Sağlıklı Beslenme – Göçmen Çocukları Arasında Sağlıklı Beslenme
Heidelberg Üniversitesi’nin 2013 yılından itibaren yürüttüğü Motorik ABC projesi çerçevesinde Hei-MaT Prof. Dr. Havva Engin yönetiminde, Rhein-Neckar Bölgesi'nde projeye katılan yuvalarda, istek üzerine, göçmen velilere yönelik iki dilde (TR-Almanca; RUS-Almanca) sağlıklı beslenme üzerine bilgilendirme seminerleri düzenliyor.
Son yıllarda dikkati çeken gelişmelerin başında özellikle göçmen (Türkiye kökenli) çocuklar arasında obezite oranlarının ciddi şekilde artması gerçeği bulunuyor.
Seminerlerin ana konusunu, göçmen ailelerini kendi dillerinde, çocukların sağlıklı beslenmesi hakkında bilgilendirme oluşturuyor.
10 Haziran 2016 günü, "Göçmen Ailelerde Sağlıklı Beslenme" konulu seminer, Mannheim'de, Heilig Kreuz Çocuk Yuvası'nda gerçekleşti.
Seminere katılan genelde Türkiye kökenli annelerle, erken yaştan itibaren çocukların sağlıklı beslenmesi için ailelerin nelere dikkat etmesi gerektiği konuları irdelendi. Bu bağlamda yapılan beslenme hataları da ele alındı ve annelere çocuk beslenme konusunda materyal dağıtıldı...
Son yıllarda dikkati çeken gelişmelerin başında özellikle göçmen (Türkiye kökenli) çocuklar arasında obezite oranlarının ciddi şekilde artması gerçeği bulunuyor.
Seminerlerin ana konusunu, göçmen ailelerini kendi dillerinde, çocukların sağlıklı beslenmesi hakkında bilgilendirme oluşturuyor.
10 Haziran 2016 günü, "Göçmen Ailelerde Sağlıklı Beslenme" konulu seminer, Mannheim'de, Heilig Kreuz Çocuk Yuvası'nda gerçekleşti.
Seminere katılan genelde Türkiye kökenli annelerle, erken yaştan itibaren çocukların sağlıklı beslenmesi için ailelerin nelere dikkat etmesi gerektiği konuları irdelendi. Bu bağlamda yapılan beslenme hataları da ele alındı ve annelere çocuk beslenme konusunda materyal dağıtıldı...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)